Kayıtlar

Haziran 14, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SEVİMLİ HAYALET CASPER

Resim
Sevimli hayalet Casper Casper, çocukluğumuzun kahramanı, sevimli hayalet. Bizim jenerasyon çok iyi hatırlar onu. Pazar günlerinin vazgeçilmezi olarak yerleşmişti hayatımıza. Peki neydi Casper’i zihnimizde kalıcı yapan? Tüm kötülüklerin içinden iyilikle çıkmaya çalışması değil mi?  Casper’in çevresindeki onca kötü karakterden hangisi aklımızda?  Benim hiç yok. Üç amcasının bütün uğraşlarına rağmen Casper var gücüyle iyilik için uğraşıyordu. İnsanlara yardım ediyordu. Bu sebeptendir ki hayatımızda sadece Casper kaldı.  “Kardeşim, sen düşünceden ibaretsin. Gerisi et ve kemiksin. Gül düşünür Gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun” der Mevlana Celaleddin Rumî. İnsanı insan yapan en önemli özellik düşünme yetisidir. Bazen bu yeti öyle ağır gelir ki, başını dahi kaldıramaz olursun*. Zihnindeki kıvrımlar düşüncelerle dolup taştığında, baktığın gördüğün her yerde düşüncelerini aradığında, artık gerçekten başını kaldıramıyor gibi hissedersin. Örneğin, aklında bir telefon ...

KLASİK DÖNEMDE MÂTURÎDÎ ve EŞ‘ARÎ KELAMCILARINDA YÖNTEM

Resim
KLASİK DÖNEMDE MÂTURÎDÎ ve EŞ‘ARÎ KELAMCILARINDA YÖNTEM GİRİŞ Kelam ilminin tarihi gelişimi klasik olarak Mütekaddimun ve Müteahhirun olarak iki kısma ayrılmaktadır. Klasik Kelami faaliyetlerin belirleyici olduğu Gazzali (ö. 505/1111) öncesi yani ilk dönem Ehl-i Sünnet kelamına Mütekaddimun dönemi, Mantık ve Felsefenin Kelama dâhil edildiği Gazzali ve sonrası döneme ise Müteahhirun dönemi denmektedir. [1] Kelamcıların Mütekaddimun dönemi, Eş‘ariler’de Gazzali ile Maturidilerde ise Ebû Mûin en-Nesefî ile sona ermektedir. İlk dönem alimlerine göre Kelâm, Allah’ın zatını mebde‘ ve meâda ilişkin sıfat ve fiilleri bakımından, İslami ilkelere göre konu edinen ilimdir. Son dönem bilginlerine göre ise Kelâm, ma‘lûmun hallerini dini inançların yakînî delillerden çıkarılmasına vesile olması bakımından konu edinen bir ilimdir. [2] Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere, Mütekaddimun kelamının en belirgin özelliği, klasik mantık ve felsefeden uzak durarak son tahlilde özü Kur'an'da bulunan...

TAVAN ARASI - 10 HAZİRAN 2020

Resim
Sosyal medya gündeminden, müziğe; bilim ve teknolojiden sanata her ne varsa bu programda.. Ömer Faruk Kavuncu ile Tavan Arası her Çarşamba 20'de Şafak Radyo'da! Tavan Arası’nın bu haftaki konuğu canlı müzik icrası ile Ali Yalçın ve Bekir Taha Güvenç oldu. safakradyo.net, Gaziantep 98.0. 10 Haziran 2020 tarihli programın podcastini dinlemek için:

MAKALE DEĞERLENDİRMESİ: "SÜNNETİN DOĞRU ANLAŞILMASI VE GÜNÜMÜZE TAŞINMASI..."

Resim
Makale Değerlendirmesi (Özet): Nurullah Agitoğlu, “Sünnetin Doğru Anlaşılması ve Günümüze Taşınması –‘Allah Güzeldir, Güzelliği Sever’ Rivayeti Üzerine Bir Değerlendirme-”, İlahiyat Akademi Dergisi, s. 7-8 (2018), syf. 345-356. Nurullah Agitoğlu tarafından kaleme alınan bu makalede “Allah güzeldir, güzel olanı sever” rivayeti çerçevesinde sünnetin güncel değeri üzerinde durulmuştur. Agitoğlu, Müslümanların Hz. Peygamber’in sünnetinin hayata geçirilmesi noktasındaki çabasına işaret ettikten sonra Hz. Peygamber’in yaşadığı dönemden uzaklaştıkça zaman içerisinde sünnetin doğru anlaşılması noktasında bir takım sıkıntılar yaşandığına dikkat çekmektedir. Bütünlükten ve asıl bağlamdan uzak yapılan yorumlar, hadislerin eksik ve yanlış anlaşılmasına neden olmaktadır. Buna göre yukarıdaki zikredilen hadis çerçevesinde, bir hadisin günümüze taşınması noktasında bir deneme yapılmaktadır. Makalenin girişinde ilk olarak sünnet ve hadis kavramlarının birbirinden ayrılmak suretiyle tanımlanması gere...

İSLAM MEDENİYETİ’NE DOĞRU: HEDEF

Resim
            İddiası olan insanlar, içinde bulunduğu çağın getirdikleri ile yetinmeyip, çağlar üstü bir mekanizmaya hasret duyan, çağı ileriye taşıyacak bir sözü olan dinamik zihinlerin sahipleridir. İnsanlık tarihinin başından beri, kitleleri arkalarından sürüklemiş ve yeni bir sistem inşa etmeye yeltenmiş aktörler, Batı felsefesinin ütopya, İslam düşüncesinin ise medine-i fâdıla olarak tarif ettiği bu olguyu kendilerine hedef tayin ederek, medeniyet oluşturma yolunda gereken her türlü adımı cesaretle atmaktan geri durmamışlardır. Zira medeniyet cesur toplulukların işidir. Hedefi olmayan ve belli bir gelenekten beslenmeyen toplumlar, insanlığa adalet ve merhamet getirecek bir medeniyet telakkisine de sahip olamazlar.İlkeleri ve idealleri olmayan, kısa ve uzun vadeli hedeflerle kendine yol haritası oluşturmayan cemiyetler, tıpkı okyanusta nereye gideceğini bilmeyerek ordan oraya yelken açan bir gemiye benzer. İşte bu geminin rotası...

YENİ DÖNEMDE İSLAMİ HAREKET VE EĞİTİM

Resim
YENİ DÖNEMDE İSLAMİ HAREKET VE EĞİTİM Toplumu dönüştürecek etkin bir düşünce ancak toplumu yakından tanıyan, içerisinde bulunduğu toplumun bireylerinin hangi etkiye ne tür bir tepki vereceğini iyi bilen, mahalli ve küresel ilişkilerdeki perde arkası olayları iyi tahlil edebilen ve bilgiyi en doğru şekilde kullanabilen bireyler tarafından oluşturulur. Bu gerçekliği göz önünde bulundurduğumuzda görüyoruz ki; gerek vahye dayalı yeni bir medeniyet oluşturma arzusu içerisinde olan ve İslam’ın toplumun bütününe hakim olması için çaba sarf eden insanlardan oluşan örgütlü bir hareket şeklinde tanımladığımız İslami Hareket’in paradigmasının oluşturulmasında, gerekse bu paradigmanın nesilden nesile çağın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenerek aktarılmasında, saydığımız vasıflara sahip bireylere daima ihtiyaç olacaktır. Bu nedenle İslami Hareket’e yön verenlerin, bu hareketin toplum nezdinde karşılık bulması ve devamlılığı adına kendi aydınlarını yetiştirmeye yönelik adımlar atması gerekmekted...