İMAM HATİP NESLİ - HUTBE ÖRNEĞİ

وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

Kıymetli Gençler!

İslam medeniyeti asırlar boyu bu topraklarda adalet ve merhamet eksenli bir politikayla hüküm sürmüştür. Ancak son birkaç asırdır emperyalist anlayışın medeniyetimizin izlerini silmeye dönük tahripkâr politikalar ürettiğini müşahede etmekteyiz.

Bu tahribatlara son vermek ve yeniden adaleti ve merhameti hâkim kılmak arzusu içerisindeyiz. İşte bu arzudan hareketle, tıpkı tarihin her kademesinde müşahede ettiğimiz gibi, dönüşüm ve gelişimin ancak ve ancak siz gençlerin eliyle olacağı bilincindeyiz.


Kıymetli Gençler! Sizler İmam-Hatip nesliniz!

Merhum Mahmut Celaleddin Ökten sizleri tanımlarken şu ifadeleri kullanıyor: “Asrın ihtiyaçlarını müdrik, doğuyu ve batıyı iyi bilen münevver, dindar görüneceğim diye mutaassıp olmayan, aydın desinler diye de dinden taviz vermeyen, tavizsiz fakat müsamahakâr bir gençlik…”

Medeniyetimizi hak ettiği yere taşıyacak olan elbette ki sizlersiniz. Gelinen süreçte hepimiz müşahede ediyoruz ki, gerçekten dünyanın sizler gibi adalet ve merhamet kavramlarına aşina olmuş, sorumluluklarının farkında olan ve bu sorumluluklarını hakkı ile yerine getirmek adına her anı değerlendirip kendini yenileyen gençlere ihtiyacı var.

Sizler, toplumun önünde yürüyecek genç öncülersiniz. Hani Arif Nihat Asya diyor ya;

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan! 
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan! 
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sizler insanlığın gerisinde değil, önünde yürümek zorundasınız. Bu donanıma sahipsiniz. Nurettin Topçu’nun da dediği gibi; “Sana milletin içinde yürümek yakışmaz. Sen muallimsin, sen öndersin. Milletin önünde yürümen gerekir.”

Bu kutlu yürüyüşte ön saflarda olması gerekenler; tevhid, adalet ve merhamet kavramlarına aşina olmuş, kim dendiğinde sağına ve soluna bakmadan “ben” diyen, geçmişte verilen mücadelelerin işaret ettiği ufukta ilerleyen, hayatın ve toplumun meselelerini derinliği ile kavrayarak tartışan gençlerdir.

”Çağ, ancak bilinçle sorumluluk yüklenenlerin yüzüne güler.” der Nuri Pakdil. Çağa iz bırakmak ancak elimizi taşın altına koymakla olur. Şunu da unutmamak gerekir ki, ancak donanımlı insan sorumluluklarının farkında olabilir. Kendini geliştirmeyen, küresel çapta meydana gelen gelişmeleri tahlil edebilecek bir donanımı olmayan insanlar, sorumluluklarının farkına varamaz. Sorumlulukları yeniden hatırlatacak öncüler olmak adına, sanattan spora, dini ilimlerden fenni ilimlere, felsefeden mimariye kadar her alanda kendinizi geliştirmek zorundasınız.

Değerli Gençler!

Sizler, Ezan-ı Muhammedî’nin Türkçe okunduğu, insanların bırakın namaz kıldırmayı, cenazelerini kaldıracak bir görevli bulamadıkları dönemlerde yaşayanların kabul olmuş dualarısınız. Bu yüzden içinde yaşadığınız toplumun vicdanı ve yüreği olmalısınız. Sezai Karakoç’un ifade ettiği gibi belki kötülükleri bitiremezsiniz ama iyilikleri çoğaltabilirsiniz.

Bu vesileyle başta okumuş olduğum ayet-i kerime’nin mealini vererek hutbemi bitirmek istiyorum: “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler bunlardır!”

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KLASİK DÖNEMDE MÂTURÎDÎ ve EŞ‘ARÎ KELAMCILARINDA YÖNTEM

Netflix'te Fasih Arapça Çizgi Film Önerileri

SOCIAL DILEMMA - SOSYAL İKİLEM BELGESELİNDEN NOTLAR (BELGESEL ÖNERİSİ)