VAHYE DAYALI BİR PARADİGMA: YENİ EĞİTİM MÜFREDATLARI
Vahye Dayalı
Bir Paradigma: Yeni Eğitim Müfredatları
2011 yılında Suriye topraklarında başlayan adalet ve özgürlük
arayışına, zorba Baas rejiminin vermiş olduğu zalimce tepki, Suriye halkının
yurtlarından birer birer ayrılmalarını ve çeşitli ülkelere iltica etmek zorunda
kalmalarını beraberinde getirmiştir. Hemen yanıbaşnda yaşanan bu trajediye
kayıtsız kalmayan Türkiye, bin yıllık kardeşliğin neticesi olarak, kapılarını
Suriyeli kardeşlerine ardına kadar açmış ve zalim Esed yönetiminden kaçan
insanlara kol kanat germiştir.
İlmin, kültürün, tarihin ve bilhassa kardeşliğin beşiği olan
Suriye’de yaşananlar, halkın birçok toplumsal ve iktisadi faaliyetini
duraksattığı gibi, Suriye’nin geleceği olan gençlerin de eğitim hayatını
sekteye uğratmıştır. İşte bu durumun farkında olan Türkiye, Suriyeli öğrenci ve
eğitimcilere sağlamış olduğu imkanlarla, gençlerin yarım kalan eğitim
faaliyetlerine devam etmelerine yardımcı olmuştur. “Geçici eğitim merkezleri”
adı ile faaliyete geçen söz konusu okullarda, Suriyeli öğretmenlerin
nezaretinde başlatılan eğitim öğretim faaliyetleri ile öğrenciler, yaklaşık beş
yıldır süren savaşın travmasını biraz olsun üzerlerinden atarak, geleceğe
umutla bakmaya ve yarım kalmış hayallerini ve ideallerini gerçekleştirmeye
yönelik çaba sarfetmeye başlamışlardır.
Yaşanan tüm bu olumlu gelişmelerle birlikte, Suriyeli öğrencilerin
1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar, okullarda kullanmış oldukları müfredatların Baas
rejiminden kalma ders kitaplarından oluşması bu alanda acil bir çözüm
üretilmesini gerekli kılmıştır. İşte bu sebeple öğrencilerin kullanmış
oldukları ders kitaplarının, yeni dünya tasavvuruyla yeniden düzenlenmesine ve
özelde iki ülke vatandaşları arasında, genelde bütün İslam ümmetiyle ortak bir
zihin inşa etme fonksiyonuyla yeniden hazırlanmasına yönelik, sürecin başından
beri Suriye’de yaşanan problemlerin sadece bir kesim insanın değil, bütün islam
dünyasının ortak sorunu olduğu şuuru ile hareket eden Bülbülzade Eğitim Sağlık
ve Dayanışma Vakfı ve Minber Elşam Derneği bir çalışma başlatmıştır. Yürütülen
çalışma neticesinde 5 akademik personel, 5 Türkiyeli eğitimci ve 10 Suriyeli
eğitimciden oluşan eğitim komisyonu müfredatları baştan sona incelemiş ve vahim
bir tabloyla karşılaşmıştır. İncelemeler neticesinde ortaya çıkan en dramatik
sonuç; tedavülde olan kitapların bütününde Baas yönetiminin devlet
politikalarının meşruluğunu kabul ettirmek üzere düzenlenmiş ders içeriklerinin
bulunmasıdır. Baas yönetiminin baskıcı politikasına karşı adalet ve özgürlük
arayışına girişen Suriye halkının çocuklarının, Esed yönetimine ait,
emperyalist bir zihinle hazırlanmış olan ders kitaplarıyla eğitim hayatlarına
devam etmeleri büyük bir tezatı beraberinde getirmektedir. Ayrıca ortak
tarihimiz olan, Osmanlı Devleti tarihine ve İslam tarihine yönelik çirkin
iftiralarla ve yalan yanlış bilgilerle dolu tarih kitapları, İslam ümmetinin
arasına nifak tohumu ekmekten ve iki ülke vatandaşlarını birbirinden
uzaklaştırmaktan başka amaç gütmemektedir. Özellikle İslam topraklarının
parçalanışı ve Suriye ve Türkiye vatandaşlarının aralarının emperyalist bir alt
yapı ile oluşturulmuş suni sınırlarla ayrılması “Büyük Arap Devrimi” olarak
nitelendirilmekte ve ortak geçmişimize, ortak kültürümüze ve ortak
değerlerimize hakaret edilmektedir. Unutulmamalıdır ki; çeşitli politikalarla
siyasi anlamda arlarına set çekilen iki ülke halkı, bin yıldan fazladır
kardeşçe yaşamış ve kardeşçe yaşamaya devam edecektir.
Sözkonusu politikalar çerçevesinde, ümmet bilincinin en güzel
şekilde sergilendiği ve İslam ümmetinin tek vücut olduğu Çanakkale Savaşı,
Medine Müdafaası ve Kudüs Savunması gibi ortak geçmişimizi ilgilendiren
olaylar, Suriye eğitim müfredatlarında yer almamakta ve halkın İslam ümmeti ile
olan bağı kesilmek istenmektedir. Yapılan incelemeler neticesinde, özellikle 1.
Dünya savaşı sonrasını anlatan tarih bölümlerinin, doğru bilgileri ihtiva
etmediği tespit edilmiştir.
Tarih ve coğrafya kitaplarında Baas yönetimine yakınlığı ile
bilinen Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerin ismi sıkça zikredilmekte ancak daha
yüz yıl öncesine kadar birlikte yaşam sürdürülen Türkiye halkına ait hiçbir
ifade bulunmamaktadır.
“et-Terbiyetü’l-İslamiyye” dersine ait kitaplara gelince; hayata
dair izler taşıyan sahih bir din anlayışı ile yeniden düzenlenmesi gerekli
görülmektedir. Arap dili kitaplarında, mevcut rejime yakınlığı ile bilinen şair
ve yazarların eserlerine sıkça rastlanmaktadır.
Sonuç olarak; eğitim, geleceğe dair planlar yapan tüm devletlerin
en önemli alanıdır. Şu anda bu toprakların kadim olan dokusuyla örtüşmeyen bir
eğitim müfredatı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Tarihi köklerimizi dikkate
alan yeni bir müfredata ihtiyaç duyulmaktadır. Başarılı bir eğitim, içinde
yaşadığı toplumun asli değerlerine dayanarak derinleşir. Eğitim paradigmamız,
felsefi bir arka plana yaslanmalı, akli ve ahlaki değerleri kendine dayanak
edinmelidir. Eğitim, bizi çağdaşlaştırdığı gibi dünyaya da yukarıdan bakmamızı
sağlar. Yeni paradigma bize, estetiği, ahlâki ölçüleri ve ortak bir bakış
açısını kazandırmalı, ortak bir kültüre taşımalıdır. İnsanımızın yeteneklerini
keşfederek bilgi temelli şahsiyet bulmasını başarabiliriz. Gören, duyan, fark
eden eğitimcileri çoğaltmalıyız. Bunun için bir tarihsel fırsatın eşiğinde
olduğumuzu görebilmeliyiz. Yukarıda sadece bir kısmını saydığımız problemlerin
giderilmesi adına çalışmalar devam etmektedir. Halihazırda kullanılmakta olan
ders kitapları, mevcut dünya düzeninin temel özelliği olan emperyalizm
vurgulanarak, yeni fikriyatın imar ve inşaya dönük bir müfredata dönüşmesi
adına yeniden düzenlenmelidir. Sahih bir din algısının ve vahyin merkeze
alındığı, iki ülke vatandaşları arasında ortak bir zihin oluşturma hedefinin
göz önünde bulundurulduğu, siyasi ve ideolojik dayatmalardan arındırılmış,
temel gayesi İslam sanacağını daha ileriye taşımayı ideal edinmiş bir gençlik
yetiştirmek olan, zamanın ruhunu saf bir zihinle doğru okuyabilecek ve kendi
tarihinin yabancısı olmayan bir nesil inşa etmeyi amaç edinen bir müfredat hazırlanması
gerekli görülmüş ve bu alanda yürütülen çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder